BANA YEMİN, BANA SÖZ..


Bugün kendimi dinlemedim. Kendime verdiğim sözü tutmadım, tutmak istemedim. Çok da irademi kullanmama gerek yoktu, hissiyatlarım beni yönlendirebilirdi ama "özgür kadın" sıfat tamlamasının cazibesine yenik düştüm.

Başına ne geleceğini bilmeden ama iyi bir şeyle karşılaşmayacağını kendinden emin bir şekilde hissederken inadına aksi davranmak ne ilginç. Kime ve neye karşı koyduğumu bilmeden kendimle mücadele edişimin sebebi ne? Henüz bir gün önce kendime söz vermişken bu yaptığım kendi öz benliğime saygısızlık değilse nedir? Verdiğim sözlere karşı sorumluluk hissediyorken, söz verdiğim insana saygısızlık olmasın diye verdiğim sözü yerine getirmek için çabalıyorken kendi kendimi düşürdüğüm durum bana haksızlık değil mi? Verilen sözler karşıdaki başkası olunca mı değerli? Hayattaki en değerli varlığım benliğimse kendimi bu kadar saygısızlaştırmayı nasıl becerebilirim? En kolayı kendimi affetmek olduğu için mi bu yolu seçiyorum? Ama ruhum ve bedenim iki ayrı kavramken onları nasıl bir tutabilirim ki? Anlayacağınız kafamda deli sorular. Aslında çok da travmatik olmayan bu olay (merak uyandırdığımın farkındayım ama detaya girmeden kendimi genel olarak sorgulamanın daha doğru olduğu kanısındayım) beni derinden etkiledi. Belki 30 yaş aydınlanmasıdır, bilemiyorum.

Hiç yapmadığım ve yapmayacağım üzere hayata karşı duruşunuzla ilgili tavsiye vermeye kalkışmayacağım. Ama bilin ki Kalem artık hem kendinin hem de kendine verdiği sözlerin değerinin farkında. En objektif anımda almış olduğum kararları yok sayıp tutmadığım sözleri haklı çıkarmaya çalışmayacağım. Bencillikle kendine değer verme arasındaki ince çizgiden asla sapmayacağıma söz veriyorum.

İyi geceler...

2 yorum:

  1. Çok da iyi yapıyorsun yavrum.En azından bir iç hesaplaşma yetisine sahipsin.İÇGÖRÜ...Doktorum depresyonumu bana anlatır ve tanıştırırken ;bu İÇGÖRÜ nün çok önemli olduğunu söylemişti.Kendini çok da eleştirme ve hesaba çekme .Varsın kim ne düşünürse düşünsün.Yazılarının filtreye ihtiyacı yok bence.Yaz ve rahatla.Millet güller pırıltılar içinde bambaşka alemlere dalmış.Benim kişisel yazılara ihtiyacım var..Yorumlar biraz da ezberlenen ve taraf tutar zihniyetle yapılyor,hiç önemseme.Sevgiler canım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Aslında konunun detayına girmek istemememin sebebi utanıp sıkılmamdan ziyade almam gereken dersi almış olmamdı. Yaşanılan şey herhangi bir travma yaşatmadı bana. Çıkarımımı yapıp kararımı aldım. Ne yaşadığımı düşünmeden ne yaşayacağıma odaklandım ve o anda ne yaşandığı önemini yitirdi. Ama emin olabilirsiniz ki içimi dökmek ve ferahlamak için sık sık klavyeyi kullanacağım :) Kişisel yazılar okumak istemenize de ayrıca sevindim, çünkü sanırım ben de o tarafa doğru yöneliyorum. Umarım gitgide daha çok keyif alırsınız yazılarımızdan. Yeniden görüşmek dileğiyle..

      Sil