TESADÜFEN AŞIK OLMAK

İki insanın tesadüfen aynı yere gelmesi, tesadüfen göz göze gelmesi, tesadüfen aynı kimyayı tutturup aşık olmaları… Tüm aşklar tesadüflerle başlar. Belki size göre bunun adı kader, alın yazısı ve ya kısmet. Adını ne koyarsanız koyun benim için bunun adı tesadüftür.

Kimi insanlar ilk görüşte aşka inanmaz. Ancak okuduğum bazı araştırmalar aşk tohumlarının ilk birkaç dakikada atıldığı ve bu ilk dakikaların sonraki adımları şekillendirdiğini söyler. Aşk dediğimiz kalbimizde hissettiğimiz duyguyu beyindeki bazı kimyasalların ortaya çıkmasıyla oluştuğunu okumuştum.

Tesadüf veya kader ağlarını ördü ve Yeşil kız ile Mavi oğlan bir zamanda bir mekanda birbirlerine rastladılar. Tesadüfen beyinlerinde aynı kimyasallar ortaya çıktı ve gözleri birbirlerine kilitlendi. Eminim hepinizin başına gelmiştir. Başka yerlere bakma çabaları, gözlerini ondan alamamalar, tuhaf durdurulamayan gülümsemeler, saçlarla enseyle oynamalar, ellerini nereye koyacağını bilmemeler, terleyen avuçlar… İşte bu şimdi yüzünüzdeki gülümsemeyi görür gibi oldum.

Tesadüfler zincirinin Yeşil ile Mavi’yi getirdiği noktaya bakın. İki insanın aynı anda beyinlerinde oluşan kimyasallar kalplerine aşkı koydu. Eğer bu tesadüf değilse nedir? Neticede Yeşil ve diğer erkek arkadaşlarıyla aralarında böyle bir şey yok; ne birbirlerine dokunmak için çıldırıyorlar, ne de birbirlerini yanındayken bile özlüyorlar. Keza Mavi ve diğer kız arkadaşları arasında da böyle hisler yok… Bunlar sadece Yeşil ve Mavi göz göze geldiğinde oluşan duygular. Çünkü bu Yeşil ve Mavi’nin tesadüfen yaşadığı bir olay.

Tesadüflerle aşık olan Yeşil ve Mavi’nin başlayan bir hikayesi var artık. Peki, bundan sonra ne olacak? Ne yazık ki bu kısımda artık tesadüf yerini bireylerin hareketlerine kalplerine ve beyinlerine bırakıyor. Tesadüfle başlayan mükemmel duygular yaşatan hikayeyi sürdürmek bundan sonra ikisinin elinde…