Sekiz tane çıtır kıvamında stajyer kızlar olarak, Adıyaman’daki ilk staj
günümüz için heyecanlıyız. Bindik arazi araçlarına petrol kuyularını (atbaşı
dediğimiz araçları) görmeye gideceğiz. Yolda geyikler dönüyor, gülüşmeler,
şarkılar, her şey şahane. İlk inceleme alanımıza geldik. Faylar, dere
yatakları, alüvyonlar vs. sürekli notlar alıyoruz, haritalarımızı işliyoruz.
Saat olmuş 10 ve bedenimin her gözeneğinden ter damlaları geliyor resmen. Hava
olmuş 38 derece, biz hala diyar diyar yürüyoruz. Başımızda hocamız, sağ olsun
bize eğitim vermek adına o sıcakta oruç ağzıyla dünyanın arazisini gezdirdi,
biz susuzluktan sızlandık. Yanımıza aldığımız erzak da saat 12 sularında
tükenmişti.

Karınlar tok, susuzluk giderilmiş, hava olmuş 45 derece, asfalt erimiş (ki
kullandığımız yolların hiç birinde asfalt bile yoktu), dağ taş toprak ela gözlü
bir çöl ahusu edasıyla susuzluktan ağlayamıyor bile, ama biz görev insanları,
arazi haritalamaya devam ediyoruz. Arabaya bin, iki kilometre git, arabadan in,
gördüğünü çiz, arazi defterine not et, bilgilen, tekrar arabaya bin, bir kaç
kilometre git, arabadan in şeklinde süregelen arazi gezimizi sevgili hocamız
güzel bir yerde sonlandırmak istemiş olacak ki bir bahçeye gittik. Ama görün ki
ne bahçe!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder